Küçük yaşlardan itibaren basketbol, atletizm ve hentbol gibi birçok spor dalı ile uğraştım ve hepsinden çok keyif aldım. Fakat dans benim için her zaman ayrı bir motive kaynağı oldu. Sahnede olmak, yaratmak, duygularımı dans yolu ile aktarmak ve sergilemek beni her zaman motive etmiştir. Dansa ilk 9 yaşında annemin beni baleye yazdırması ile başladım. Ondan sonra latin dansları, hip hop, folklor derken Cranberries başta olmak üzere farklı dans okullarında eğitim almak için annem bana hep öncü olup, ayrıca en büyük motivem olmuştur. 18 yıl boyunca dans etmekten edindiğim tecrübeler ve son 5 yılda eğitmenlikten edindiğim tecrübeler ile beni motive eden şeylere yenilerini ekledim. Dansa başladığım zaman beni motive eden şeylerin yanında, 18 yıl boyunca edindiğim tecrübe ve bilgileri yeni nesillere aktarmak, bu yolu seçmiş kişilere ilham vermek ve yol göstermek beni şu an yaptığım işte motive eden şeylerdir.

  

Kesinlikle evet. Ben İngiltere’de üniversitede hukuk eğitimi aldım ve üniversite sonrası baro sınavlarımı tamamladıktan sonra Avukatlık yapmaya başladım. Fakat dansa olan tutkum hiçbir zaman bitmedi. Hukuk eğitimlerimin yanında Londra ve Cardiff’de dans eğitimlerime devam ettim.  Daha sonra Los Angeles’da dünyanın en iyi dans studio’su olarak bilinen Millennium Dance Complex’de 4 ay sertifika kursu aldım. Günde 7-8 saat dans edip, dünyanın en iyi eğitmenlerinden, en ünlü dansçılarla aynı sınıfta ders aldım. Dans da başladığım yolculuk ile Amerika, Türkiye, Hollanda gibi birçok ülkeye gidip dans dersleri aldım, dünyanın farklı yerlerinden birçok insan ile tanıştım, farklı dans kültürlerini tanıma fırsatım oldu. Geçtiğimiz aylarda yine Los Angeles’a gidip birçok dans okulunda 1 aylık bir eğitim aldım. Bu edindiğim tecrübeler, hatıralar ve kurduğum bağlantılar bana hep ‘İYİ Kİ DANS’ dedirtti ve iyi ki hayatımı değiştirdi.

   

Maalesef evet. Dünyanın her yerinde dans zor bir meslek fakat ülkemizde farklı bir boyutta. Kıbrıs’ta  sanata ve sanatçıya gereken değer verilmiyor. Dansçıların ihtiyacı olan platform yok, hani görüyoruz ya yurtdışında birçok dansçı reklam filmlerinde, müzik kliplerinde oynuyor. Bizim ülkemizde maalesef bu mümkün değil çünkü dansa gereken değer verilmiyor ne yazık ki. Dans alanında bilinçli bir toplum değiliz. Fakat kendim ve diğer değerli dans okullarının da çabası ile güzel bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum. Kıbrıs’da eğitim verdiğim süre boyunca Güney Kesimi ile de birçok işbirliği yaptım ve öğrencilerim ile Güney Kesimi’nde dans yarışmalarında yer aldık. Artık eskiye göre daha çok kişi dans ediyor. Benim çabam her zaman büyükler de dans etsin diye olmuştur.  Geçtiğimiz senelerde Semra ve Tigin Aytaçoğlu’nun sahibi olduğu ST Dance Center’de farklı yaş gruplarına eğitim verdim ve birçok başarılı yetişkin dansçı ile çalıştım. Yetişkinlere özel topuklu ile dans, Dancehall ve Hip hop sınıfları açtım. 


  

Kıbrıs’ta büyüklerin dans etmesi uygun değil, hoş değil diye bir algı vardı hep. Bunu okulumuzun ve yetişkin üyelerimin de başarısı ve bu işe olan tutkuları ile kırmayı başardık. Artık Kıbrıs’ta her yaşa uygun hip hop/ topuklu ile dans gibi dans sınıfları var ve buna öncü olabilmişsem ne mutlu bana. 
  

Hayallerinden asla vazgeçmemeli, kimsenin onları demotive etmesine izin vermemeli ve risk almaktan korkmamalıdırlar. Fakat yaşadığımız ülke standartlarını da göz önünde bulundurarak gerçekçi olmalı.  Unutmamalıdırlar ki bu sektörde, aldığınız dersler, yaptığınız praktisler ve kurduğunuz bağlantılar herşeyden önce gelir. Tek bir dans türüne bağlı kalmamalı, sürekli kendini geliştirmeli ve yeni dans kültürleri öğrenmelidir. Kendi yollarından şaşmamalı ve kimseyi kopyalamamalı, kendi eserlerini ’KENDİLERİ’ yaratmalıdırlar.


   

Geçtiğimiz günlerde 10 yıl önce yaptığım bir röportaj çıktı karşıma, dans için her şeyden vazgeçebilirim demişim. Şimdi görebiliyorum edindiğim tecrübelerin düşüncelerime olan etkisini.  Bu yolu seçmek isteyen dansçılarımız öncelikle yaşayacakları ülkenin hayat standartlarını göz önünde bulundurarak hareket etmeli ve meslek seçmeliler. Ben hiçbir zaman risk almaktan korkmadım ve hep hayallerimin peşinden gittim. Fakat gerçeklikten de şaşmadım. Şu an hukuk sektöründe çalışmaya devam ediyorum ve dans ile beraber yürütüyorum. İkisini de keyif alarak yapıyorum. Hem Kıbrıs hem İngiltere’de hukuk alanında çalıştım ve dans eğitmenliği yaptım. Birçok kez denedim, ülke değiştim. Yaşadıklarım sayesinde bugün ‘ben’ oldum. Sizi mutlu eden ülkeyi, mesleği bulana kadar denemekten vazgeçmeyin, çünkü ‘iyi ki yaptım’ demek keşke yapsaydım demekten inanın çok daha iyi.


   

İstikrar ve disiplin benim için çok önemli. Öğrencilerimle her zaman abla-kız kardeş ilişkilerimiz oldu. Yurtdışında olduğum zamanlarda bile bağlarımız hiç kopmadı. Hepsi çok değerli benim için, fakat eğitim sırasında öğretmen-öğrenci ilişkisi olmak zorunda. Derslere katılım, istikrarlılık, yeni şeyler öğrenme ve üretme isteği, cesaret ve azim başta gelen kriterler benim için. Çok şanslıyım ki tüm öğrencilerimde bulunan kriterler bunlar.