Aygen MULLAHASAN ile gerçekleştirmiş olduğumuz güzel röportajımız siz değerli okuyucularımızla;
Röportaj: Fatma Yüksek
Bize kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Aygen Mullahasan, KKTC İhtiyat Sandığı Emeklisiyim. Eşim de emekli bankacı. Bir kızım ve bir oğlum var. Kızımızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği'nde diplomat olarak görev yapması nedeniyle, eşim ile birlikte torunlarımıza bakmak için biz de kızımız ile birlikte 4 yıl önce Ankara'ya geldik.
Benim çocukluğumdan beri mutfak kültürüne, özellikle de Kıbrıs Türk mutfak kültürüne karşı büyük bir ilgim vardır. Geleneksel olan tüm yemeklerimizi, macunlarımızı, çöreğimizi, pidemizi pişirmeyi çok seviyorum. Özellikle Ankara'da bulunduğumuz dönem de, kızımızın da görevi gereği bir çok platformda, verdiğim tarifler veya pişirdiğim yemeklerle mutfak kültürümüzün tanıtılmasına katkı koymaya çalıştım.
Şeftali kebabının Kıbrıs kültüründeki yeri sizce nedir?
Şeftali kebabı, ezelden beri Kıbrıs Türk mutfak kültürümüzün olmazsa olmazıdır. Hemen hemen her evde severek pişirilip tüketilmektedir. Zaten mangal ve kebap alışkanlığı çok olan ülkemizde, evlerde mangal yandığında ilk akla gelen şeftali kebabı, et şiş̧, pirzola ve hellim kebabı pişirmek olur. Şeftali kebabının geçmişi ile ilgili uzmanlarımızın açıklamalarını incelemek ise en doğrusu olacaktır. Bu konuda ağızdan ağıza dolaşan en yaygın rivayet, zamanında Şef Ali isimli birisinin bu tarifi yapmış̧ olduğu idi. Ancak, uzmanlarımızın açıkladıklarına göre işin doğrusu, Şeftali Kebabının geçmişinin, Kıbrıs Adasında 600 yıl boyunca bulunmuş̧ olan Perslere dayanmakta olduğudur. Farsça'da ŞEFDALUD yağ sarma demek miş. İran'ın bazı bölgelerinde bugün hala bu tarif ciğer veya etle yapılırmış.
Kıbrıs halkı şuan merak içinde olması ile beraber Show Tv’ye neden ve nasıl ulaştınız?
Bundan kısa bir süre önce Show TV'de bir haber yayınlandı. Bu haberde bir şef arkadaşımız, isminin Şeftali Kebabı olduğunu söylediği ancak içindeki bazı malzemelerin benzerliği dışında, bizim Kıbrıs'ta yapmış olduğumuz Şeftali kebabıyla ilgisi olmayan bir tarif verdi. Bu habere Kıbrıs Türk halkının vermiş olduğu tepki üzerine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığımıza bağlı Kültür Dairesi, tarifin doğrusunu Show TV'ye ileterek, düzeltilmesi için bir girişimde bulundu. Bunun akabinde Show TV Yönetimi ise yeni bir çekim yapılmasını istedi ve Ankara'da ikamet eden ve bu çekimin yapılabileceği herhangi bir Kıbrıslı Türk olup olmadığını sordu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği'nde görevli Eğitim/Kültür Ataşelerimizin aracılığı ile ben de bu teklifi seve seve kabul ederek, çekimler için kolları sıvadım.
Ülke kültürümüze ait birkaç yemek veya tatlı çeşiti belirtirmisiniz?
Moleyiya, kolokas, ekmek kadayıfı, kayık pasta, pirohu, nor böreği, hellim böreği, patatesli Kıbrıs köftesi, bulgur köftesi de ülke kültürümüze ait birkaç yemek türleridir.
Son olarak okuyucularımıza Kıbrıs kültürü hakkında ne söylemek istersiniz?
Kıbrıs Türk kültürü, sadece mutfak kültürü ile anılmamalıdır. Bunun yanı sıra zengin el işlerimizi de unutmamak gerekir. Hasır örme tepsiler (sesta), Lefkara işi,ipek kozası el işleri ve hasır sandalyeler bunlardan bazılarıdır. Bunun yanı sıra folklör oyunumuzu da söylemeden geçemeyeceğim.
Mutfak kültürümüzde değinilecek en önemli noktalardan ise meşhur Hellimimiz ve macunlarımızdır. Macun kültürümüz, hem yeme tarzı hem ikramı ile eşsizdir. En meşhur iki macunumuz ise çiğ cevizden ve turunçların kabuğundan yapılan ceviz ve turunç macunlarıdır. Hellimin ünü ise neredeyse tüm dünyaya yayılmıştır. Kültürlerin unutulması, toplumun yok olması demektir. Bu nedenle, kültürümüzü yaşatmak ve gelecek nesillere öğretmek en büyük görevimizdir.