Bu doğrultuda ilk yuvarlak masa toplantısı BAU Tower’da Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Eral Osmanlar, siyasetçi, gazeteci ve akademisyenlerden oluşan seçkin bir topluluğun katılımı ile gerçekleşti.

Toplantı, Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Mütevvelli Heyeti Başkanı Eral Osmanlar’ın Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi ve eğitim diplomasisinin

Kıbrıs ve bölge için anlamını ifade eden açılış konuşması ile başladı. Açılış konuşmasının ardından, Chatam House kurallarının uygulandığı toplantıda Duayen Gazateci Avni Özgürel ve Dr. Savaş Biçer bölgemizde etkili olan karma mücadelelerin (hybrid struggles) Türkiye, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ı nasıl etkilediği, bu mücadelelerin içerisinde ön alabilecek stratejilerin neler olabileceği tartışıldı.

Toplantıda söz alan tüm taraflar, Akdeniz’in yeni gerçekliği olan karma mücadelelerde Kıbrıs’ın stratejik öneminin artığının altını çizerek, gelecekte bu önemin politikaya nasıl dönüştürülebileceği konusunda önerileri sıralanırken, ‘’Akdeniz Güvenliğinin Komşusu Olmak’’ başlıklı toplantıda katılımcılar genel olarak, yurt dışında sivil diplomasiyi öne götürecek adımlar atılmasının, Doğu Akdenizde Hibrid savaş izleri konusunun aslında bir doğalgaz savaşı olduğunun, uluslararası güvenliğin, Avrupa’ya ulaştırılacak doğalgazın, gibi konu başlıklarıda masaya yatırıldı.

Bu verimli toplantının, gelecekte akademik bir gelenek olarak hem Kıbrıs’ta hem de İstanbul’da sürdürülmesi önerisinin de benimsendiği toplantıda Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi’ne ve CEMES’e bu ön açıcı hamleden dolayı teşekkür edildi.

Yuvarlak Masa toplantılarının ikincisi ise Mayıs ayında yine Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

Akdeniz Güvenliği Merkezi’nin (CEMES),

Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi bünyesinde, 2018 Bahar döneminden itibaren Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney yönetiminde akademik hayatına başladığı,

CEMES’in ilgi alanın bölgede vuku bulan jeopolitik ve jeo ekonomik gelişmeler, tasarlanan projelerin rekabet ve işbirliğine olası etkisi ile Cebelitarık’tan Körfez’e uzanan ve Akdeniz’in iki yakasını (Kuzey Afrika ve Günay Avrupa) kapsayan genişlemiş Akdeniz coğrafyasında kurumsallaşmış ya da enformel güvenlik işbirliği olanaklarını araştırmak olacağı da ayrıca bildirildi.